Sözlük

Osmanlıca (Arap alfabesi) Osmanlıca (Türk alfabesi) Türkçe
غليان galeyân kaynama
هم شهری hemşehrî hemşeri,yurttaş
خواسته hâste istemiş,istek
ارتباط irtibât bağlantı,ilişki,ilgi
آشکار âşkâr açık,belli,aşikâr
صله sıle şaire verilen para ödülü
حقيقت hakîkat gerçek
مجبور mecbûr zorunlu,zora koşulmuş
یوروملانمق yorumlanmak Yorumlama işi yapılmak veya yorumlama işine konu olmak "Fırça darbeleri ve oylumlu büyük lekelerle yorumlanmış çok çarpıcı bir kadın yüzüydü." - İ. Aral
ساخته کار sahtekâr sahteci,kalpazan